yener'in bugün geldiği noktadan soyutlandığında muhteşem bir albüm. çıktığı zaman okula giderken, okulda, otobüste eve dönerken kulaklığımdan eksik olmazdı. arabesk altyapılar, varoştan duyulan hikayeler ve deyişlerle birleşince baya bir süre etkisinde bırakmıştı beni. bugün yener'in ne kadar samimiyetsiz ve sözde prensiplerinin tam aksi bir adam olduğunu biz dahil herkes gördü ancak bu başka bir tartışma konusu bence. kimin yazdığını hatırlamıyorum ama "edebiyat tarihi şahane şeyler yazan berbat adamlarla doludur" diye bir şey okumuştum, o günden beri sanatçı ile sanatını ayırmayı tercih ediyorum. bence yener kendi janrasında yapılabilecek en "gerçek" işi yaptı bu albümle. aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, baştan sona soluksuz dinletiyor halen daha.
yener çeviğin dönüş albümü diyebileceğimiz albüm, bu albümden sonra daha fazla tanınmaya başladı.
gel gelelim albüme, klasik yener albümü. sokak ve varoş edebiyatı, arabesk sample kullanımı gayet yerinde. yenerin en zirve işi bu albüm olabilir. zira bu albümden sonra para odaklı çalışmaya başladı. (bkz: yener çeviğin enes batur film müziği yapması )
tablo, kadro, hatıra albümü en iyileri. arada açıp dinlerim.
bol'da yer alan içeriğin doğru veya güncel olduğu hiçbir şekilde iddia veya garanti edilmemektedir. burada okuduklarınız sizi dehşete düşürürse türkçe rap ansiklopedisine de göz atmayı deneyebilirsiniz. hukuka aykırı olabileceğini düşündüğünüz içerikler titizlikle incelenip gereği düşünülmektedir. sözlüğü reklamsız görüntülemek isterseniz üye girişi yapabilirsiniz. soğuk içiniz.